24 Aralık 2010 Cuma

Eli öpülesi Ayazağa;

Nalet meret, fazla kaçırdın mı;kaçırmıcan
Tabi, kaçırmamak lazım, fazla kaçırdın mı…

Yine böyle alakasız bi vakit, iettlerin birindeyim ne yapsam ne etsem de bişi yapsam gitmesem ,

Vakti zamanında tanıdığım,epeski dost yeni arkadaş geldi aklıma, gelmeyeydi ya ;
Geldi işte bende tuşladım bunu, hem nası tuşladım.
“Ey hava”, dedim, benim bu önemli mesajımı ilet ona ki saçmalayayım
Hava da kuzu, hava da dünden razı sormadı bile neden, neden sorsun ki zaten oda ayazın işbirlikçisi.

Neyse efendim; biz , mustafa ve ozan  gidelim dedik, geceyi  en köklü bilim kurulunda geçirelim, azcık sürtünelim de ilim fen dolalım.
-nerde uyucaz peki?
-kütüphane var?
- haaa, kesin deri koltuklar vardır çeker yatarız

Muhtemelen 2 çocuk babası, babacan mı babacan,üzerinde üniforması aklında hesap sormacalar olan bir dayı karşıladı bizi
-göster evlat kimliğini
Dedi, arandım bi ceplerimde de haliyle öğrenci olmayınca insan bulamıyor öğrenci kimliğini
-Yok
-E ben nerden bilicem senin öğrenci olduğunu?
-Abi Cumartesi günü gece 3 te kütüphaneye kim gelir?

Ah demez olaydım, ah ordan ataydı o beni. Ben hıyar, ben salak giriverdim içeri. Bi 10 dakka geçti, içim sıcak tabi, kanım kaynıyor duramıyorum yerimde. Bi 20 dakka geçti, öff dedim mekana bak Cumartesi gecesi bile dolu. İlim fen varya ondandır dedim, bi daha bi kıvrıldım, 30 dakka oldu sıkıldım sıkılmadım
-çıkalım hadi
-nereye gitcez
-derslik,amfi bişi vardır olmadı açtırırsın dimi?
-açtıramam ama belki vardır açık

Ben de sanıyorum, o vakitte hala ilim yapan olur diye açıktır amfiler falan ama nerde, hepsi kapalı.
Gecenin en sakin vaktinde,  biz ve siz, ayazağanın en ayazında  kıvrılıp bi kuytuya uyumaya çalışıyoruz,
Soğuk, çok soğuk. Soğuk soğuk ta, daha fenası bizim üstümüz zibidi. Ince malkoçoğlu gömlek, üstüne tarkan hırka. Yiğit adam üşümez! Üşümezmiş, aynen titrermiş.

Sen dedim, sen ne cüret meydan okursun ağaların en ayazına, ne işin var burada; zaten istemiştinde almamışlardı ya zamanında.
Zorla güzellik yaparsan eline fondoten, zorla içeri girersen üzerine soğuk bulaşır diye boşuna dememiş atalarımız.

Hepsi, hatta hamısı senin suçun nalet meret, güzelliklerin en güzeli, en kral adamını helva yapan, aklı başta bırakmayan tadı madı pek güzel,pek çikin nalen meret.
Nalet!

22 Aralık 2010 Çarşamba

Osman Meditasyonu


Parmakların elle birleştiği bi yer varya, hah tam orası. Şimdi ben oranın adını bilemediğim için oraya osman diyorum. İşte meditasyonumuzun anahtar kısmı osmanda gizli.
Önce bir masa buluyoruz, beyaz olması tercihimizdir. Hava kararmaya yakın, etraf iyice loş olduğunda, evde ki bütün ışıkları kapatıyoruz. Masanın önüne oturup, hafif bir müzik açıyoruz.
Ama chillout falan açmıyoruz, şöyle progressive metal şarkılarından olursa güzel olur, hem yükselip alçalıyor hem sürekli gelişiyor.
Neyse efenim, oturduk mu Masaya? Oturduk. Dirseklerimiz birbirine yakın olacak şekilde masaya koyuyoruz ve parallel olmalarına dikkat ediyoruz.
Bir sonraki adımda, kafamızı kollarımızın içine, dirsekler aşşağıda olacak biçimde gömüyoruz, ve sağ elimizi  başımızın üzerine hafifçe yerleştiriyoruz.
Yerleşen sağ elin üzerine, sol elimizi koyuyoruz efendim. Sonra sol elimizin orta ve yüzük parmağıyla sağ elin osmanlarına dokunuyoruz. Kemiğin hafifçe arkasına dokunuyoruz.
Bu sırada, tabiki gözlerimiz kapalı ve osmanı hissetmeye çalışıyoruz.

Püf noktası : eviniz balık kokuyorsa çok daha etkili oluyor bu meret.

Blogun renkleri nedense saçmalıyor,idare ediver

16 Aralık 2010 Perşembe

Fret for your prozac

Valla bak akşam akşam bu fikir kafama yattı,

500 tane arkadaşım var fbde, 250 si single diyelim bunların.

125 kız 125 erkek diyelim,

Şimdi bunların hepsi prensesini veya prensini arıyor, böle bi kalp kırıklığı vs falan var. Genelde ( paylaşılan şeylerden anlaşıldığı üzere ) kafa yapıları aynı.
Evet hepsi çok romantik
çoğu çeker gider - can yücel
çoğu bırakamaz gidemez - daha romantik bi abi
çoğu tek kişiyi sever ömrü boyunca - herhangi karizmatik fotoğraflı loser abi
çoğu çok çapkın - hemen niçe abimizi getirin
of çok deli aşık yanıyor tutuşuyor çoğu - ağzında sigara siyah beyaz fotolu bi abi
hatta çoğu asla bida aşık olamaz - uzun paltolu önden rüzgar esen abi

işte demekki bu arkadaşların, 125 kız 125 erkek, bissürü ortak yönü var efendim,
o zaman ne yapalım? kaynaştıralım! 
tanışın arkadaşım, kaynaşın ;
belli ki siz birbirinizin aradığı hayatınızın anlamı dünyanın dönmesine ve hatta halının kirlenmesine  sebep insanlarsınız!

Barışın arkadaşım, küsük küskün ve hatta kendine zarar veren küskü olmayın ya hu!