15 Aralık 2011 Perşembe

ötv indirimi



Maliye bakanı Şimşek'ten bugün ÖTV kaldırılmalı çıkışı geldi.

Başbakan, yerli yapılacak arabalar için "15bin olacak" dediğinde zaten çıtlatmıştı. Zira uluslararası ticaret kanunua göre, benzer ürünlere aynı vergiyi uygulamak zorundasınız. Bu durumda, 25bin tl'lik 1.6 lık bir arabayı 52bin TL ye aldığımız bu devirde, 15binTL ye araba satmak imkansız.

ÖTV silinirse değil.
Bu ötv çıkışıyla ilgili benim düşüncem, olayın artan kredi borçları ile ilgili olduğu;
insanlar krediye girmeden bir şey alamıyorlar bu devirde.Kazançlar ortada, firmaların insanlara ödedikleri / ödeyebilecekleri paralar ortada. Bir evin, bir arabanın fiyatı da ortada. Sonuç? Bolca Kredi.
Tamam bankalar artık çok açılmıyorlar, tepelerinde bir BDDK ve sırtlarında kapı gibi kapitaller var ama kimse insanları denetleyemiyor.

Sonuç? tamamen krediyle çalışan bir ülke, herkes borçlu. Geçen gün bir üst düzey Akbank yöneticisi bu konu ile ilgili endişelerini dile getirmişti. 


Herkesin borçlu olduğu bir ortamda, satılan mallar ya değerinden aza gidiyor - vade farksız taksitler/krediler - ya da nakit alamıyorlar. 
Sonuç?
Kar eden bankalar,
Zarar eden, alıcı satıcı ve para akışından direkt olarak etkilenen devlet. Zira harcama yapılmaması demek, vergi verilmemesi demek.
ÖTV nin kaldırılması bu anlamda çok fayda sağlayabilir, ben bile düşünürüm gidip , ihtiyacım olmasa dahi , bir araba almayı.

Bir diğer artıysa, ÖTV kaldırılınca bazı ürünlere karşı TL nin gücü artacak. Ama bu artış, döviz bazında bir artışa denk gelmeyecek. Yani?
Ödenen ücretler insanlara daha fazla yeterli gelicek, daha fazla tatmin edicek ve insanlar aynı parayı daha fazla harcayacaklar. Maaşları bile düşürebilir şirketler uzun vadede, düşen maaşlar ihracata direk etki eder, alıcı satıcı ülke herkes kazanır.
Bunlar olurken, döviz bazında stabil bir kur izlerse, ithalatçının hiçbir zararı olmaz.

Tabi ben ekonomist falan değilim ve bütün bunları bir tarafımdan uydurdum,
yanlış-doğru zaman gösterir. Ama bu indirim, hoşuma gider :)

5 Aralık 2011 Pazartesi

Kahraman

Aslında ben emekliyim dedi taksi şoförü, oya işliyormuş bursada, hala bursada gerçi, evlatları okuyormuşta ondan çalışıyormuş ek olarak takside.

Bir oğlu, 4 sene garsonluk yaptıktan sonra ben okuyacağım gazıyla, istediği bölüme girmiş. Heykeltraş olmuş çıkmış,
Adamın adı Caner Şengünalp, Nasılda anlatıyor babası gururla, benim oğlum sanatkar diyor, istediği bölümü bitirdi, çok çalıştı şimdi çok güzel para kazanıyor çok mutlu. 

Helal olsun diyorum adama, Türkiye gibi ülkede heykeltraş olmak! sevdiğin işi yapabilmek!
Kızımda diyor, tiyatro okuyor şimdi. O da kahraman olacak. Şu hayatta 2 tip insan vardır bu konuda,

Hayalini izleyip mutluluğu yakalan hayalperestler,
Başarı öyküleriyle kendilerini yola sokmaya çalışan,başkalarının hayallerini bir gerçekmiş gibi algılayan, sıradan gerçekçiler.

Amatör ruhla, içinden geldiği gibi; kasmadan yaşayan ve sevebilen herkese gelsin bu şarkı.