24 Nisan 2011 Pazar

zorlama

güzel bu aslında ama, sen beni ben seni, zorlama seviyoruz birbirimizi. İlişkilerin %90 ı gibi, zorlama,güzel ama zorlama.
Nefretimiz eksik bizim, nefret olmadan olur mu?Nefret olacak ki, nefesin titresin konuşurken, nefret olacak evet.
Ya zorlama olacak, ya nefret.

23 Nisan 2011 Cumartesi

bir dediğim

Mide tıkabasa dolmuş, sıcak hava kibir gibi kendini döker olmuş,kibrit kutusu bile ıslanmış, öyle bahtsız bir gün yani. Öyle bahtsız, öyle sıradan ve beklentisiz.
Alışmış,sıradan; uzak. Eve,ev'e,e've.


Her yer değiştirme, yeni bir başlangıç.
Yeni başlangıç demek, eskide kaybetmişsin demek. İkinci şans demek, ilkini yitirmişsin demek.
İşin kötüsü, insanlar değişsede ben ve ben aynı kaldığımız için, hikaye hep aynı kalıyor. 
Falan filan, bi kaç güne başlarım buraları anlatmaya övmeye, bi kaç güne kalmaz bi'şeyim, ama o bikaç güne kadar bana sakın, sakın istanbul deme.


Askerdeki arkadaşım geldi aklıma niyeyse, ne alakaysa. Alakasız yazıların, alakalı ruh hallerine itafen,
http://fizy.com/#s/1aifrx



20 Nisan 2011 Çarşamba

dip not


Yazdığım bir şeyi okurken onu hep dudakları yarım açık hayal ediyorum. İşte sıkıntı burada, hayal ediyorum ki durumun bununla alakası yok.
İyi de, tamam hayal de, neden bu şekilde? Fazla filim izlemekten mi , benzer koşullar altında diğer dişilere benzeştirmem, yoksa  aklımda ki tek gizli heyecan belirtisinin bu olduğunu düşünmemden mi?

10 Nisan 2011 Pazar

ince

Bazıları keşke demezler ya, ben diorm arkadaş keşke. Bugün, özellikle bugün gördüğüm bazı şeyler, te nepal zamanlarından kalma , o bende ki " gerçekten dünya'da iyi, birbirini sevebilen insanlar var ulen " düşüncesini tazeledi.
Özendim bi, keşke dedim. Ahulen keşke benim zamanımda da...


Demir olsam çürürdüm, toprak oldum dayandım dedi ince memed,toprak olmak iyi, ne ki böyle bir haldeyken biraz daha uzaktan bakabiliyorsun insanlara. Bazı çabalar komik geliyor, bazılarısa anlamsız. Yargılamıyorsun tabi, yargılamak havanın işi. Sen dinliyosun, sen duyuyosun, katlanıyosun ve bekliyosun. Bekleme olmazsa, toprak olmaz çünkü, sabır olmazsa toprak olmaz.
iyi de, biz böyle insanken neden bizi taşa toprağa bürüyorlar ince memed efendi?
ne hakla?

6 Nisan 2011 Çarşamba

y

Şu arka hoparlörleri evin bilimum yerlerine vidasız monte edebilmek için, gidip "çok ağır yük kaldırabilen  çift taraflı bant"'tan aldım. Şimdi takmayı denicem, eğer benden haber alamazsanız east coast biaatcchezz diyerekten dans ediyo olabilirim evde :).


O diil de, ey hayat; şu hayatımın muhtemel dönüm noktasında bi halt eder de beni türki cumhuriyetlere göndermeye kalkarsan, kafana tüplü ufak televizyon atarım ona göre.
YAPMA. lütfen :/
Neyse ki bugün biraz stresli bi gündü, bugün böyleyse yarın çok rahat olabilirim. Olmalıyım, olmadı içten içe dua etmeliyim "gerçek ozan geri dön dön dön" diye.


Bol gülümsemeli bi perşembe ve hem de ayın 7'si olur umarım, ayların en güzeli, 7 lerin en güzeli, bol kızarmalı bol gülmeli bi gün :)


Bu arada bugün yargıya asker muhtıra verdi, du bakali nolcek dediğimiz tarihlerden bir tanesi bugün. Not edeyim.


5 Nisan 2011 Salı

4

4 derecede sevmek lazım seni, 
enn yoğun halinde...